Sayfalar

Bu Blogda Ara

11 Kasım 2015 Çarşamba

Fransa Rehberi

Fransa Başkenti : Paris
ParaBirimi : Avro (€) 6, CFP Franc
Türkiye - Fransa arası uçakla kaç saat : Uçak ile Istanbul - Paris arası 30 Dakika
Fransa - Türkiye saat farkı : 1 saat geri
Önemli Şehirleri : Marseille, Lyon, Toulouse, Strasbourg, Nice
 

FRANSA HAKKINDA GENEL BİLGİLER

Fransa (Fransızca:  France (yardım·bilgi), ya da resmî olarak Fransa Cumhuriyeti (République Française, okunuşu: anakara toprakları Batı Avrupa'da bulunan ve dünyanın pek çok bölgesinde denizaşırı toprakları olan bir ülkedir.
Kıta Fransası, güneyde Akdeniz'den kuzeyde Manş Denizi ve Kuzey Denizi'ne, doğuda Ren Nehri'nden batıda Atlas Okyanusu'na kadar yayılan topraklarda yer alır. Fransızlar, ülkelerini topraklarının biçiminden ötürü Altıgen (Fransızca: L'Hexagone, okunuşu: "l'é-gza-gon") olarak adlandırırlar.
Fransa, yönetimde yarı-başkanlık sisteminin uygulandığı üniter bir devlettir. Ülkenin başlıca ilke ve ülküleri İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirisi'nde çıklanmıştır.
Fransa'nın Avrupa kıtasındaki
Komşuları Belçika, Lüksemburg, Almanya, İsviçre, İtalya, İspanya, Monako ve Andorra'dır. Akdeniz'de İtalya'ya ait Sardinya adası'ndan sadece12 km uzaktaki Korsika adasıda Fransa'ya aittir. Sahip olduğu denizaşırı illerde de, Fransız Guyanası aracılığıyla Brezilya ve Surinam'a, Saint Martin Adası aracılığıyla da Hollanda Antilleri'ne sınırı vardır. Fransa, Manş Denizi'nde deniz yüzeyinin altından geçen Manş Tüneli'yle Birleşik Krallık'a bağlanmaktadır.Fransa, 17. yüzyılın ikinci yarısından bu yana dünya genelinde uluslararası ilişkiler alanında önde gelen ülkelerden olmuştur. 18. ve 19. yüzyıllar arasında, Fransa dönemin en büyük sömürge imparatorluklarından birini kurmuştur. Bu dönemlerde Fransa'nın sınırları batı Afrika'dan, güneydoğu Asya'ya kadar uzanmış, etki ettiği bölgelerdeki toplumların kültür ve siyasetlerinde belirgin izler bırakmıştır.
Dünya sıralamasında 6. sırada bulunan nominal gayrisafi yurtiçi hasılası ve 8. sırada yer alan satın alma gücü paritesi ile ileri bir ekonomiye sahiptir ve gelişmiş ülkeler sınıfında yer almaktadır.İş gezileri için gelenler dâhil, ülkede yirmi dört saatten az kalanlar hariç tutulmak üzere, yıllık olarak ağırladığı yaklaşık 82 milyon turistle Fransa, dünyada en çok ziyaret edilen ülkedir.
Fransa, Avrupa Birliği adlı siyasi ve ekonomik örgütlenmenin kurucu üyelerinden biridir ve birlik üyesi ülkeler içinde yüzölçümü en büyük olanıdır. Ülke, bunun yanında Birleşmiş Milletler'in de kurucu üyelerinden, Frankofon'un, G8 Zirveleri'nin, Latin Birliği'nin ve NATO'nun da katılımcılarındandır. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin beş daimi üyesinden biridir. 360 etkin savaş başlığı ve 59 nükleer santraliyle önemli bir nükleer güçtür.

Coğrafya 

Metropolitan Fransa olarak adlandırılan, ülkenin Avrupa sınırları içinde bulunan bölümü, kıtanın batı bölümünde yer almaktadır. Ancak Fransa; Kuzey Amerika, Karayipler, Güney Amerika, Hint Okyanusu, Büyük Okyanus ve Antarktika'ya yayılan geniş bir coğrafyada çok sayıda il ve özel bölgeye de sahiptir. Bunlardan doğrudan Fransa'ya ait olanlar denizaşırı iller; kendi içlerinde bağımsız, savunma konusunda Fransa ile anlaşmalı olan ortak ülkeler ise collectivités d'outre-mer kısaca COM (Türkçe:Denizaşırı Topluluklar) olarak adlandırılır.
Fransa'nın Avrupa kıtasındaki toprakları 547.030 kilometrekarelik[3] bir alan kaplar. Bu alanla Fransa, Avrupa Birliği içinde İspanya'dan biraz farkla toprak bakımından en büyük ülke sıfatını taşır. Fransa toprakları, batıda ve kuzeyde kıyı ovalarından, güneydoğuda Alp dağ zincirine, iç Fransa'da Massif Central olarak anılan yüksek bölgelere ve güneybatıda Pirenelere kadar uzanan değişik bölgelerde, farklı yer şekillerine sahiptir. Alplerde yer alan ve Batı Avrupa'yla Avrupa Birliği'nin en yüksek noktası olan 4807 metre yüksekliğindeki Mont Blanc, Fransa ile İtalya sınırında yer almaktadır. Kıta Fransası ayrıca Loire Nehri, Garonne Nehri, Seine Nehri ve Rhône Nehri gibi büyük ve karmaşık bir akarsu ağıyla örülmüştür. En alçak noktası deniz yüzeyinin iki metre altında bulunan Camargue deltası içinde yer almaktadır. Yüzölçümü 8.680 kilometrekare olan Korsika adası ise Akdeniz kıyısındaki Nice kentine 128 deniz mili uzaklıktadır.
Denizaşırı iller ve ortak topraklar da işin içine katıldığında Fransa'nın toplam yüzölçümü 674.843 kilometrekaredir. (Antarktika, Adélie Bölgesi hariç) Bu hâliyle Fransa yeryüzünün %0.45'ini kaplar. 11 milyon kilometrekareyle Fransa, Amerika Birleşik Devletleri'nin ardından dünyanın en büyük ikinci münhasır ekonomik bölgesine de sahiptir.
Kıta Fransası, Avrupa anakarasının batısında, 41 ile 51 kuzey paralelleri arasında yer alır. Kuzey ve kuzeybatı kesimlerinde ılıman iklim egemendir ve denizelliğin etkisi iç bölgelerin de iklimlerini biçimlendirmektedir. Güneydoğuda ise Akdeniz iklimi egemendir. Batı kesimler okyanusal iklim etkisi altındadır ve yüksek miktarda yağış alır. Bu bölgelerde kışlar ılık ve yazlar serin geçer. İç kesimlerde sıcak, fırtınalı yazlar ve soğuk ama kurak kışlar görülür. Alplerde ve ülkenin diğer yüksek kesimlerinde Alp iklimi yaşanır. Bu soğuk bölgelerde yılıın belirli dönemlerinde sıcaklıklar sıfırın altında seyreder ve yağan kar altı ay yerde kalır.

Fransa tarihi 

Günümüz Fransa'sının sınırları hemen hemen eskiden Kelt Galyalıları (Fransızca: Celte Gaulois, okunuşu: selt golwa) tarafından yurt edinilen Antik Galya'nın (Fransızca: Gaule, okunuşu: gol) sınırlarıyla aynıdır. Galya, İ.Ö. 1. yüzyılda Roma İmparatoru Julius Caesar tarafından ele geçirilince Galya halkları yavaş yavaş Roma kültürünü ve Roma dilini benimsediler. Daha sonra zamanla bu dil kendi içinde değişerek çağdaş Fransızcanın temellerini oluşurdu. Fransa topraklarında Hıristiyanlık ilk olarak İ.S. 2. ve 3. yüzyıllarda görüldü ve sonraki iki yüzyıl içinde öylesine hızlı yayılma olanağı buldu ki, Aziz Jerome yazılarında Galya'nın "sapkınlıktan kurtulmuş" olan tek bölge olduğunu yazdı.
İ.S. 4. yüzyılda, Galya'nın Ren Nehri kıyısındaki doğu sınırları Germen boyları tarafından yönetiliyordu. Bu topluluklar içinde en etkili olanı, Fransa'ya antik Francie adını da veren Franklardı. Günümüzde kullanılan Fransa adıysa Paris dolaylarında bulunan Capet krallarının yönettiği derebeyliğin bulunduğu bölgenin adından gelir. Roma İmparatorluğu'nun düşüşünden sonra, Avrupa topraklarında yayılan Germen boyları içinde Franklar, Aryanizm'e değil de, Katolikliğe giren ilk topluluklardı. Bu nedenle Fransa'ya “Kilisenin en büyük kızı” (La fille ainée de l’Église) sıfatı verilmiş, Franklar da buna dayanarak kendilerini “Fransa'nın en iyi Hıristiyanları” olarak adlandırmışlardır.
Ayrı bir ülke olarak Fransa tarihinin başlamasıysa 843 tarihli Verdun Antlaşması uyarınca Karolenj İmparatorluğu'nun Doğu Frank KrallığıBatı Frank Krallığı ve Orta Frank Krallığı olarak üçe ayrılmasıyla başladı. Batı Frank Krallığı hemen hemen bugünkü Fransa topraklarını kaplıyordu ve nitekim çağdaş Fransa'nın temelleri bu krallık üzerine kuruldu.
Karolenj Hanedanı Fransa'yı 987 yılında Fransa Dükü ve Paris Kontu Hugh Capet'nin, Fransa kralı olarak taç giymesine kadar yönetti. Onun soyundan gelenler ile Valois ve Bourbon hanedanları da aşamalı bir dizi savaşla ülkede birliği sağladılar. Krallık yönetimi 17. yüzyılda ve kral XIV. Louis'nin döneminde doruğa ulaştı. Bu süreçte Fransa, Avrupa kıtasının en kalabalık ülkesi hâline geldi ve Avrupa kültürü, politikaları ve ekonomisi üzerinde en etkili güçlerden biri oldu. Fransızca dönemin diplomasi dili oldu ve uzun süre bu niteliği koruyarak kaldı. Aydınlanma çağı da büyük ölçüde Fransız entelektüel çevrelerinde gerçekleşti. Fransız biliminsanları 18. yüzyılda büyük bilimsel buluşların altına imzalarını attılar. Ayrıca Fransa bu dönemlerde Afrika,Amerika ve Asya kıtalarında birçok denizaşırı toprak edindi.

Krallıktan cumhuriyete 

Fransa'da krallık sistemi 1789 yılında gerçekleşen Fransız Devrimi'ne dek hüküm sürdü. Fransız Devrimi sırasında dönemin Fransa kralı XVI. Louis ve eşi Marie Antoinette ile onlara yakınlığı olduğu düşünülen yüzlerce Fransız vatandaşı öldürüldü. Kısa süreli bir dizi yönetim denemesinden sonra Napolyon Bonapart 1799'da cumhuriyetin kontrolünü ele aldı ve kendini önce Birinci Konsül, daha sonra, günümüzde Birinci İmparatorluk (1804–1814) adıyla anılan devletin imparatoru ilan etti. Napolyon Savaşları olarak bilinen bir dizi savaşın ardından, Bonaparte ailesinin yardımıyla Napolyon kıta Avrupasının büyük bölümünü ele geçirdi. Yeni elde edilen bu topraklara daha sonra Bonaparte ailesinin üyeleri Fransa'ya bağlı kral olarak atandı.
1815 yılında yapılan Waterloo Savaşı'nda Napolyon'un son yenilgisinden sonra Fransa'da krallık yönetimine geri dönüldü. Ancak bu kez kralın yetkilerine anayasal kısıtlamalar getirildi. 1830 yılında çıkan bir sivil ayaklama olan Temmuz Devrimi'yleBourbon Hanedanı tümüyle kaldırılarak anayasal krallığa dayanan Temmuz Monarşisi getirildi. Bu yönetim biçimi 1848 yılına dek sürdü. Bu arada kurulan İkinci Cumhuriyet oldukça kısa süreli oldu ve 1852 yılında III. Napolyon İkinci İmparatorluğu kurunca yıkıldı. 1870 yılında başlayan Fransa-Prusya Savaşı'nda yenilen III. Napolyon bunun üzerine tahttan indirildi ve bu yönetim rejimi de Üçüncü Cumhuriyet'in kurulmasıyla fesholdundu.
Fransa 17. yüzyıldan başlayarak 1960'lara dek bir sömürge devleti kimliğiyle var oldu. 19. ve 20. yüzyıllarda dünyanın dört bir yanında edindiği sömürge toprakları Fransa'yı İngiltere'den sonra ikinci büyük sömürge imparatorluğu hâline getirdi. 1919 ve 1939 yılları arasında gücünün doruklarındayken Fransız Sömürge İmparatorluğu'nun yüzölçümü 12.347.000 kilometrekareye erişti. Fransa'nın Avrupa'daki toprakları da işin içine katılınca 12.898.000 kilometrekareye ulaşan Fransız egemenlik sahası dünya topraklarının %8.6'sını kaplar durumdaydı.
I. Dünya Savaşı'ndan da, II. Dünya Savaşı'ndan da galip taraf olarak çıkmasına karşın Fransa büyük bir insan kaybına ve maddi zarara uğramış, Avrupa'daki toprakları her iki savaşta da yer yer ya da tümüyle Alman güçlerince işgâl edilmiştir. 1930'lu yıllara Halk Cehpesi Hükûmeti'nin yaptığı toplumsal yenilikler Fransa'ya damgasını vurmuştur. II. Dünya Savaşı'nın sonrasında Dördüncü Cumhuriyet kurulmuş ve Fransa'nın dünya siyasi ve ekonomik politikalarında etkili bir güç olarak kalabilmesi için ülkenin mevcut durumunun korunmasına çalışılmıştır. Fransa o zamana dek elinde bulundurduğu sömürge topraklarını korumaya çalışmışsa da daha sonra bu konuda sorunlar yaşamıştır. 1946'da Çinhindi'nin yönetimini yeniden ele geçirmek için yapılan harekât Birinci Çinhindi Savaşı'nın çıkmasına neden olmuş ve 1954 yılında Dien Bien Phu Çarpışması'nda Fransız güçleri bölgesel güçlere karşı yenilerek bölgeden çekilmişlerdir. Bundan yalnızca birkaç ay sonra, Fransa Cezayir halkının başlattığı bağımsızlık savaşında yine, hatta daha sert bir direnişle karşı karşıya kalmıştır.
O dönemde Pied-noir adı verilen milyonlarca Avrupa kökenli sakini olan Cezayir'in kontrolünü bırakıp bırakmamak konusunda Fransa'da büyük tartışmalar yaşanmış ve ülke bir iç savaşın eşiğine gelmiştir. 1958 yılında istikrarsız ve zayıf durumda bulunan cumhuriyetin yerine, yeni bir anayasa oluşturulması öngörülerek cumhurbaşkanının yetkilerini artıran ve günümüzde de hâlâ süren Beşinci Cumhuriyet'in kurulması kararına varılmıştır. Kurulan bu son cumhuriyetin başkanlığına Charles de Gaulle gelmiş ve Gaulle Cezayir'deki savaşı bitirecek önlemleri alırken ülkeyi de birlik içinde tutmayı başarmıştır. Cezayir Bağımsızlık Savaşı, Cezayir'in başkenti Cezayir'de yapılan barış görüşmeleriyle 1962'de çözümlenmiş ve bu olay Cezayir'in bağımsız bir ülke olmasıyla son bulmuştur.
Son yarım yüzyıl içinde Fransa'nın Almanya'ya karşı yürüttüğü barışçıl tutum ve iş birliği ilişkileri Avrupa Birliği'nin ekonomik bütünleşmesinde esas teşkil etmiştir. Bu olumlu havanın en önemli sonucu ocak 1999'da avronun birlik üyesi ülkeler arasında ortak para birimi olarak kabul edilmesi olmuştur. Avrupa Birliği'nin önde gelen güçlerinden olan Fransa'da seçmenler Avrupa Birliği Anayasası oluşturmak için hazırlanan antlaşmayı halkoylamasında reddetmişse de, bu anayasa taslağının kapsadığı hükümleri bir antlaşma içinde uygulmaya sokmayı öngören Lizbon Antlaşması, Şubat 2008'de Fransız Parlamentosu'nda kabul edilmiştir.

Ulaşım 

31.840 kilometrelik uzunluğuyla Fransa demiryolu ağı, Batı Avrupa'nın en gelişmişidir. Fransa'da demiryolları Fransa Ulusal Demiryolları Kurumu (Fransızca: Société Nationale des Chemins de fer françaisSNCF) tarafından işletilir. Fransız yüksek hızlı trenleri Thalys, Eurostar ve 320 kilometre hıza çıkabilen TGV'dir. Eurotunnel Shuttle ile birlikte Eurostar, Manş Tüneli'nde işleyerek Fransa ile Birleşik Krallık'ı birbirine bağlar. Bunun yanı sıra Fransa, Andorra dışındaki tüm komşularına demiryolu ağıyla bağlıdır. Şehiriçi ve şehirlerarası ulaşımda da yeraltı demiryolu sistemleri ve otobüs hatlarını tamamlayan tramvay hatları oldukça gelişmiştir. Demiryollarının bu denli gelişmiş olmasının başlıca nedeni şehirlerarası yolcu taşımacılığının SNCF'in tekelinde olması, yani özel otobüs firmalarının olmamasıdır.
Fransa'da ayrıca uzunluğu toplamda 893.300 kilometreyi bulan bir karayolu ağı da bulunmaktadır. Başkent Paris ve çevresi en yoğun yol ve otoyol ağıyla örülmüş durumdadır ve ülkenin hemen her köşesiyle doğrudan bağlantısı bulunmaktadır. Fransa'daki yollarda ayrıca komşu ülkeler Belçika, İspanya, Andorra, Monako, İsviçre, Almanya ve İtalya'daki kentlerden gelen yoğun bir de uluslararası trafik vardır. Araçlar için yıllık ruhsat kayıt ücreti ya da yol vergisi alınmamaktadır ancak otoyollara girişlerde gişeler aracılığıyla ücret toplanmaktadır. Yeni araba pazarı büyük ölçüde yerli markaların egemenliğindedir: Renault %23 (Fransa'da 2003 yılında satılan arabalara oranı), Peugeot (%20.1) ve Citroën (%13.5). Fransa dünyanın en uzun köprüsü olan Millau Viyadüğü'ne ev sahipliği yapmaktadır ve ülkede Normandiya Köprüsü gibi pek çok önemli köprü daha bulunur.
Fransa'da yaklaşık olarak 478 adet havaalanı bulunmaktadır. Paris dolaylarındaki Charles de Gaulle Uluslararası Havalimanı ülkedeki en işlek ve en önemli hava ulaşım merkezidir. Bu havalimanı ülkenin emtia ve yolcu ulaşımında en yoğun trafiği üstlenen merkezidir ve Paris'i dünyanın hemen hemen tüm büyük kentlerine bağlar. Air France, ülkenin ulusal ve resmî havayolu kurumu olmasına karşın ülkede pek çok sayıda yerli ve yabancı ulaşım firması da faaliyet gösterir. 10 adet büyük ölçekli limana sahip olan Fransa'nın en büyük limanı Marsilya'da bulunur ve bu liman aynı zamanda Akdeniz'deki en büyük liman olma özelliğini taşır. 14.932 kilometre uzunluğundaki suyolu ağı Fransa'da ulaşımın bir başka türüdür. Midi Kanalı aracılığıylaAkdeniz ve Atlas Okyanusu, Garonne Nehri'nden birbirine bağlanır.

Yabancı dil 

fransa, yabancı dil bilme düzeyinin en yüksek olduğu ülkelerden biridir. Nüfusun %90'ı en az bir yabancı dil; %50'si ise iki yabancı dil konuşabilmektedir. Ülkede en popüler yabancı diller Rusça ve İngilizce'dir.
 
 

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder